3 orta boy pirasa
1 orta boy sogan
3 corba kasigi tereyagi
4 orta boy patates
1 orta boy sogan
3 corba kasigi tereyagi
4 orta boy patates
4 su bardagi tavuk suyu
1 tavuk bulyon
1 veya 2 su bardagi sut veya krem
tuz, karabiber
1 veya 2 su bardagi sut veya krem
tuz, karabiber
Uzerine sus icin cayv (ben kullanmadim)
- Pirasayi yikayip sadece beyaz kisimlarini kullanmak uzere ince dogruyorsunuz
Sogani soyup ince dogruyorsunuz- Patatesleri soyup, yikayip ince dogrusyorsunuz
- Sogan ve pirasayi tereyaginda kavurup biraz yumusatiyorsunuz
- Butun sebzeleri, tavuk suyu ve bulyonu buyuk bir tencereye koyup sebzeler pisinceye kadar kisik ateste pisiriyorsunuz
- Krema olmasi icin el blenderi kullaniyorsunuz
- Krema tuz ve karabiberini ekleyip servis yapiyorsunuz
İçine pırasa dahil olunca, bence muhteşem olmuştur. Ellerinize sağlık. Sevgiler.
ReplyDeleteHarika bir çorba olmuş eline sağlık canım zaten çorbadan sağlık fışkırıyor
ReplyDeleteŞuleciğim, bu çorba eminim ki dediğin kadar vardır. Ben de sıcak içilir tarafında olanlardanım sanırım, yani tarif öyle hissettiriyor.
ReplyDeleteÇorba gibisi yok gerçekten, ara öğün olarak çok kullanırım çorba alternatifini...
Ellerine sağlık...
Sevgiler...
Nilguncugum, sende benim gibi pirasayi seviyorsun anlasilan. Sevgiler.
ReplyDeleteKardelencigim, tesekkurler.
ReplyDeleteHeyyficigim, sana katiliyorum. Corba gibisi yok. Sevgiler
ReplyDeletePırasayı nasıl sevmem:))) Ben Arnavut kökenli bir babanın kızıyım sevgili Şule:))
ReplyDeleteMis mis ellerine sağlık canım..
ReplyDeleteSagolasin Feraycigim. Sevgiler
ReplyDeleteŞule Hanım,
ReplyDeleteellerinize sağlık şuan patates çorbanız müthiş işime yaradı Danimarka eksilerden bir türlü artılara çıkmıyor ve biz ailece grip ve boğaz ağrılarıyla mücadele ediyoruz.Patates çorbasını denemek istiyorum.Selamlar.
Renkli dunyam, cok gecmis olsun. Patates corbasi mideyi bastirir iyi gelir. Acil sifalar insallah. Sevgiler.
ReplyDeletepataets çorbasını bende denemek istiyorum...
ReplyDeleteellerine sağlık canım...
Merhabalar,
ReplyDeleteMontreal, Quebec derken, siz Kanada'da mısınız Allah aşkına? Oraya gitmeyi ne kadar çok arzu ediyordum. İş icabı Almanya, Hollanda ve İngiltere'de bulunmuştum. Geçenlerde karı-koca Kanada'da çalışan uzaktan bir akrabam vardı. Eşi askere gideceği için kızımızın babası bir aylığına kızının yanına Kanada'ya gitmişti. Kendisine demiştim ki, "oraları iyi araştır, hem kendine hem de bana göre bir iş ayarlamadan gelme" Tabi her ikimizde 58 yaşında emeklileriz. Bu yaştan sonra kim bize iş verir ki? Arkadaşım Kanada'dan geldi. Ziyaret ettim. Hiçbir şey yapmamış. Adam bir fotoğraf makinası götürür de biraz fotoğraf çeker, o da yok!..
Bakın bir pırasalı patetes çorbası, beni ta Kanada'ya götürdü ve geri de getirdi. Bu güzel paylaşımınız için teşekkürlerimi sunarım.
Selam ve dualarımla.
Merhaba Recep bey. Evet biz Kanadadayiz. Ben Torontoya cok yakin bir sehirde oturuyorum. ofisim Torontoda. Sehir sinirlari aslinda kagit uzerinde cunki eger araba ile gidiyorsaniz bir sehirden bir sehire gectiginizi fark etmeniz mumkun degil. Sizin akrabaniz hic birsey yapmamakla cok buyuk bir firsati kacirmis. Yapilacak ve gorulecek o kadar cok sey var ki. Gelip gezmenizi mutlaka tavsiye ederim. Quebec en ilginc ve degisik olan sehir. Toronto, Calgary ve Vancouverda cok guzel sehirler. Vacouver hem orman hem deniz. Calgary daglik. Kanada arazisi cok buyuk. Insallah bir gun ziyaret etme firsatini bulursunuz. Yormunuz icin cok tesekkurler.
ReplyDeleteÇorbayı kızım için hemen kayıt ettim.Deneyeceğim..
ReplyDeleteMerhabalar,
ReplyDeleteYorumunuzdan bal akıyor emin olun. Keşke bir fırsatını bulsam ya, bu yaştan sonra zor. Oralara genç iken gidilmeli. Belli bir yaştan sonra ancak gezmeye gidilir. Ben devamlı yerleşmeyi düşündüğüm için bu kadar hevesliydim oralara. İngilizcem bile yok. Bir ara Londra'ya gittiğimiz de kimseyle anlaşamadık. Bu İngilizler o kadar çok kendini beğenmiş ve ukala bir millet ki, daha ben onlar kadar soğuk ve yardımdan uzak bir millet tanımadım. Hollandalılar ve Almanlar İngilizlere bakarak çok daha sıcak ve yardımsever bir millet.
Biraz fazla özele kaçacak ama, eğer sakıncası yoksa siz orada ne işle meşgulsünüz? Kendinize ait bir işletmeniz mi var, yoksa yabancı bir firmada mı çalışıyorsunuz? Merakımı bağışlayın, cevap vermek zorunda değilsiniz.
Selam ve dualarımla.
Fatoscugum. Afiyet olsun canim
ReplyDeleteSagolun Recep bey. Dediginiz gibi emekli oldukdan sonra ancak gezmeye gidilebilir. Zaten gencken is, guc, coluk cocuk insan aceleden pek birsey anlamiyor. Bana sorarsaniz gezmeye gitmek calismaya gitmekden cok daha eglenceli. Allah sihhat versin. Muhim olan o. Kismetse gezmeye gelirsiniz sizde.
ReplyDeleteBen Kanadanin en buyuk 3 telekom sirketlerinin birinde musteri hizmetleri genel muduruyum. Orta okulda idim ailem Kanadaya goc ettiginde. Aslinda babam emekli oldukdan sonra tasindik buraya. Tabii o zamanlar issizlik problem degildi. Simdiki gibi degil tabii. Babamda teknik bir eleman oldugu icin biz gelmeden isi hazirdi. Koskoca Kanada da cok az Turk aile vardi ve kimse Turkiyenin nerede oldugunu bile bilmiyordu. Tesekkurler merakiniz ve sorulariniza. Hoscakalin
tatlımsı bir tadı var sanırım
ReplyDeletepek bizim eve göre değil ama
azcık denemek lazım
eline sağlık canım
Biraz zahmetli ama lezzetinden hiç kuşkum yok Şule'ciğim, Fransızların çorbaları nedendir muhteşem oluyor ben de yıllar önce soğan çorbası içmiş yapmıştım tarife göre çok hoşuma gitmişti...eline sağlık ve afiyet olsun bu arada Montreal manzarası da çok güzel...
ReplyDeletesevgilerimle canım..
Bir an ben pırasayı seviyor muyum diye düşündüm karar veremedim. Bu konuda nötrüm galiba. Ama bir çorba manyağı olarak yapabilirim. :)) Ellerine sağlık.
ReplyDeleteMuhabbet sofrasi. Tadi tatlimsi degil aslinda ama damak tadlari degisik oluyor. Bir dene istersen. Tesekkurler canim
ReplyDeleteMujdecigim, cok zahmetli sayilmaz aslinda. Sebze corbalari genelde biraz zaman aliyor biliyorsun. Yika, dogra falan oldugundan. Sogan corbasi hakikaten muhtesem oluyor ama peyniri fazla oldugundan kalorisi de tabii ki. Sevgiler
ReplyDeleteIlhan, pirasayi seviyormuyum diye dusundum karar veremedim lafina guldum. Bir deneme yap bakalim seviyormuymussun, sonra haber verirsin:-) Yorumuna tesekkurler.
ReplyDeleteMerhabalar Efendim,
ReplyDeleteBeni kırmayıp, suallerime cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Çelik Bilek'i Amerka hikayesi olarak biliyorum, Kaptan Swing'in hikayesi de Kanada olmalı diye hatırlıyorum. Bizim zamanımızda sinema ve radyonun dışında hiçbir eğlence aracı yoktu. O zamanlar Tommiks, Teksas, Tex ve Kaptan Swing vs. Amerikan yapımı resimli kitaplarını okurduk. Oysa bizim tarihimizde böyle kitaplara konu olacak daha çok şanlı hikayelerimiz vardı ama ne yazık ki, Amerikan dergileri okuyarak büyüdük.
Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun. Kanada'daki yakınımızın soyadı KARAŞAHİN'dir. Şehirlerini de söylemişlerdi ama unuttum. Öğrenince size tekrar yazarım.
Tesekkurler Recep bey. Saygilar.
ReplyDelete